MÖ 3. binyılda kurulduğu düşünülen Damascus (Şam) Şehri, Helenistik, Roma, Bizans ve İslam medeniyetlerinin beşiğinde Ortadoğu’nun en eski şehirlerinden biridir. Orta Çağ’da, kılıç ve dantel deseni konusunda uzmanlaşmış, gelişen bir zanaat endüstrisinin merkezi olan şehir, tarihinin farklı dönemlerinden yaklaşık 130 anıt esere sahiptir. Bu eserlerin yanı sıra en önemli özelliği adını şehirden de alan “Damascus” çeliği ile üretilen kılıç, mızrak ucu, bıçak ve çeşitli savaş aletleridir. İyi ve güçlü kılıçlar savaşta kırılmayacak kadar esnek ve keskin bir kenar tutacak kadar sert bir şekilde üretilmektedir. Sıcak bir potada eritilerek onlarca çelik katmanının bir araya getirilerek dövülmesi ve karbon ile bor eklenerek çeliğin mukavemetli ve aynı zamanda desenli görünüme kavuşması sağlanmaktadır. Dalgalı yüzey desenine sahip kaliteli antik çelik olan “Damascus” eski zamanlarda tarım aletleri olaraktan da kullanıldığı düşünülmektedir. Eski zamanlarda ekonominin temel dayanağı kırsal ve tarımsal üretimden oluştuğundan dayanıklı tarım aletleri için önemli bir faktör olagelmiştir.
Dünya literatüründe kayıp sanat olarak da anılan “Damascus” üretimi, zaman zaman bilimsel çalışmalarda yeniden gün yüzüne çıkmıştır. Özellikle Avrupa ve Asya bu çalışmalarda günümüzde öncü konumdadır. Ülkemizde ise üretimi ve sanata dönüştürülme süreci Malatya’da Demirci Yusuf Usta tarafından gerçekleştiri..